Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde Seçim Beyannamesi Tanıtım Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın açıkladığı 8 başlıktan oluşan beyannamenin ana teması gerçek belediyecilik…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
Sözlerimin özellikle şu çatı altında farklı bir geleceğe, farklı bir doğuma vesile olmasını Allah’tan diliyorum. AK Parti Genel Merkezimizin toplantısını gerçekleştirdiğimiz ek binasının hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenleri yürekten tebrik ediyorum.
31 MART’I DEMOKRASİ ŞÖLENİ İÇİNDE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Geçmişte ülkemizde açık oy, gizli sayım yöntemiyle demokrasiyle uyuşmayan seçimler elbette yapılmıştır. Bu seçimleri ne milletimiz ne de tarih milli iradenin tecellisi olarak görmemiştir, kaydetmemiştir. Cumhurbaşkanı ilk defa 2014’te doğrudan halkın oyuyla belirlenmiştir. Türkiye’nin geçtiği 2018 yılında ve 2023’ün mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanı ve Meclise seçimleri ülke tarihimizin önemli dönüm noktaları arasında yerini almıştır. Yerel seçimler de bu tabloya benzer seyir izliyor. Çok partili dönemin 15. belediye başkanlığı seçimini 31 Mart’ta yine bir demokrasi şöleni içinde gerçekleştireceğiz. 31 Mart’ta elde edeceğimiz netice ülkemizi dünyada hak ettiği yere yükseltme doğrultusunda bize güç verecektir.
SİNSİ NİYETLERİ BOŞA ÇIKARACAĞIZ
İçeride ve dışarıda Türkiye’nin tökezlemesini yeniden eski zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var. Asıl hedef Türkiye’dir. Bu sinsi niyetleri de boşa çıkarmış olacağız. Sözümüzü muhaliflere, adaylara değil, doğrudan milletimize söylüyoruz. Kısır hesaplarla uğraşanların aksine ufkumuzu geniş tutmaya çalışıyoruz. Şehirlerimizi gerçek belediyecilikle çalışmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
KALBİNİ KAZANMADIK KİMSE BIRAKMAYACAĞIZ
Seçim günü olan 31 Mart’a kadar gelmeyene gideceğiz, sevmeyeni sevdireceğiz. Kalbini kazanmadık kimse bırakmayacağız. Hiç kimseyi atlamadan, herkese teker teker dokunacağız. Seçimin sandıkta kazanıldığını bileceğiz. Her seçimin önemli olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız. Sizlerden seçim gününe kadar her anı değerlendirmenizi istiyorum.
SEÇİM BEYANNAMEMİZİN BAŞLIĞI
Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazırız, kararlıyız. Seçim beyannamemizin başlığını Türkiye Yüzyılı Şehirleri İçin Gerçek Belediyecilik’ olarak belirledik. Türkiye Yüzyılı, siyasetten ekonomiye, diplomasiden güvenliğe hayatımızın her alanı gibi şehirlerimizi de kapsıyor.
BEYANNAMEDE 8 BÖLÜM
Beyannamemiz, 8 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, “AK Parti’nin yerel yönetim vizyonu”… İkinci bölüm, “katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik”… Üçüncü bölüm, “dirençli şehirler”…Dördüncü bölüm, “Türkiye Yüzyılında şehir ve çevre”… Beşinci bölüm, “toplumsal refah öncelikli şehir ekonomileri”… Altıncı bölüm, “duyarlı ve kapsayıcı sosyal belediyecilik”… Yedinci bölüm, “kültür üreten şehirler”… Sekizinci bölüm de, “hizmet ve eser belediyeciliği” başlıklarını taşıyor.
HER BELEDİYE KAMU KAYNAKLARINDAN ADİL BİR ŞEKİLDE YARARLANIYOR
Bir önceki seçimde belediye yönetimlerini bizden devralanlarının şehirlerimize 5 yıl kaybettirmek dışında hiçbir katkılarının olmadığını milletimiz gördü. Bunun seçim çalışmalarımızın merkezine gerçek belediyeciğini yerleştirdik. Amacımız şov ve ajans belediyeciliğinden kurtarmaktır. Siz bakmayın birilerinin engellendik edebiyatı yaptığına. Şu anda bu engellendik diyenler AK Parti belediyelerinin aldığı paralardan fazlasını aldılar, alıyorlar. Diğer belediyelere ne veriliyorsa bunlar için de aynısı geçerlidir. Her belediye kamu kaynaklarından adil bir şekilde yararlanmaktadır.
ŞİMDİ İBB’NİN 3 MİLYAR DOLAR BORCU VAR
İBB’yi aldığım zaman bizim borcumuz 2,5 milyar dolardı. Devrederken 1,5 milyar dolarla devrettik. Ama şimdi İBB’nin 3 milyar dolar borcu var. Bunların tek derdi beceriksizliklerinin üstünü örtmektir. Biz hükümet çalışmalarını yönetirken kimsenin siyasi kimliğine bakmıyoruz. Bizim odaklandığımız tek yer, ülkemizin ve şehirlerimizin ihtiyacı, milletimizin beklentisidir.
ODAKLANDIĞIMIZ TEK YER ŞEHİRLERİMİZİN İHTİYACI
Bakanlıklarımız ve kurumlarımız şehirlerimizle ilgili projeleri planlar ve hayata geçirirken, sandık sonuçlarına veya belediye başkanının partisine göre hareket etmiyor. Bizim odaklandığımız tek yer, ülkemizin ve şehirlerimizin ihtiyacı, milletimizin beklentisidir. Nitekim, daha dün İstanbul’da açılışını yaptığımız, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızca inşa edilen metro hattı, bu anlayışın en son ve somut örneğidir. Aynı şekilde İzmir’de açtığımız Şehir Hastanesi bir başka örnektir. Türkiye’nin 81 vilayetinin her biri, demokrasi ve kalkınma atılımlarımızdan, yatırımlarımızdan, projelerimizden, icraatlarımızdan ihtiyacı olan payı almıştır, almayı sürdürmektedir.
31 MART’TA BU GÖLGELER ŞEHİRLERİMİZİN ÜZERİNDEN ÇEKİLECEK
Şehirlerimiz, hizmetini göremediği bu insanların sadece gölgesine bakmaktan, sadece afişlerini seyretmekten, sadece propagandasına maruz kalmaktan bıktı, usandı, yıldı… İnşallah 31 Mart’ta bu gölgeler şehirlerimizin üzerinden çekilecek ve insanlarımız gerçek belediyeciliğin, gönül belediyeciliğinin üretkenliğine kavuşacaktır. Bunun için biz, her yerde ve her alanda, eser ve hizmet siyasetiyle, ülkemizi kalkındırmanın, büyütmenin, güçlendirmenin mücadelesini veriyoruz. Gerisi lafı güzaftır.
VERDİĞİMİZ HER SÖZÜN TAKİPÇİSİ OLDUK
Seçim dönemlerinde verdiğimiz her sözün takipçisi olduk, her projemizi hayata geçirdik. Herhangi bir sebeple gereğini ifa edemediğimiz veya geciktirdiğimiz vaatlerimizin hesabını da milletimize açık yüreklilikle verdik. Belediye başkanlarımıza, temel belediyecilik faaliyetlerini bihakkın yerine getirme yanında, hemşehrilerinin her bir ferdine günün 24 saati, yılın 365 günü kapılarının ve gönüllerinin açık olması gerektiğini hep söylüyoruz. Aynı hareket tarzını, teşkilat mensuplarımıza, milletvekillerimize, bürokraside birlikte çalıştığımız arkadaşlarımıza da telkin ediyoruz. Böyle bir yaklaşımla ülkeye ve millete hizmet edenlerin, ne şehirlerimiz, ne insanlarımız arasında ayrımcılık, hele hele siyasi bağnazlık yapması asla düşünülemez. Bu sebeple, daha önceki 2023 hedeflerimiz gibi, bugünkü Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu da ülkemizin ortak değeri, halkımızın ortak hayali olarak görüyoruz.
ŞEFFAF VE SORUMLU BELEDİYE YÖNETİMİ ANLAYIŞIMIZDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ
Bu doğrultuda yeni dönemde yerel yönetimlerdeki önceliklerimizi şunlar oluşturacaktır: Afetlere dayanıklı, dirençli ve sağlam yerleşim yerleri kuracağız. Şehirlerimizi iklim değişikliğine uyumlu hale getireceğiz. Akıllı uygulamalara ve yeni nesil dijital teknolojilere uyumlu altyapılar tesis edeceğiz. Yerel kalkınma odaklı, ekonomisi değer üreten yerel yönetim anlayışını güçlendireceğiz. Gençler, çocuklar, yaşlılar, engelliler, kadınlar ve tüm toplumsal kesimlere karşı duyarlı, kapsayıcılığı yüksek sosyal belediyecilik hizmetlerini geliştireceğiz. Güçlü aile-güçlü toplum anlayışıyla hareket eden yerel yönetimleri destekleyeceğiz. Kültür ve medeniyet tasavvuruna sahip çıkan, bu değerleri koruyup gelecek kuşaklara taşıyan projeler yürüteceğiz. Çevreye ve doğal hayata karşı hassas, yeşil kalkınma politikasını benimsemiş, sıfır atık modelini uygulayan, sürdürülebilir belediye yönetimlerinin yanında olacağız. Evlatlarımıza havası, suyu, toprağı ve çevresi temiz şehirler bırakacağız. Ülkemizi mimarisi estetik, tarihi ve kültürel varlıkları korunmuş, huzurlu, güvenli kentlerle donatacağız. Kırsaldaki hayat standartlarını yükselterek, insanların doğup büyüdükleri yerlerde kalmalarını teşvik edeceğiz. Etkin, verimli, adil, şeffaf ve sorumlu belediye yönetimi anlayışımızdan taviz vermeyeceğiz.
GERÇEK BELEDİYECİLİK İÇİN 13 TEMEL BAŞLIK
Katılımcılığa, kaliteli hizmet üretimine ve vatandaş memnuniyetine odaklanan yönetimlerle belediyelerimizi geleceğe hazırlayacağız. Vizyonumuzun özünü oluşturan “gerçek belediyecilik” sözümüzü şu 13 temel başlık üzerine bina ediyoruz: Üretken, adil, erişilebilir, vizyoner, şefkatli, sürdürülebilir, yenilikçi, kalkınmacı, çağdaş, güçlü, kapsayıcı, dinamik, vatansever belediyecilik.
İşte bu ilkelere dayanan gerçek belediyecilik uygulamalarının ülkemize yapacağı katkıları şöyle sıralayabiliriz: Gerçek belediyecilik, Üretken, dinamik, çağdaş ve akılcı projelerle insanımızın günlük hayatını kolaylaştıracaktır. Adil, şeffaf ve sorumlu yönetim anlayışıyla tüm bireylere güven verecektir. Erişilebilir olacak, herkesin taleplerini ve görüşlerini dikkate alacak, bunun için gereken iletişim ağlarını kuracaktır. Vizyoner projelerle geleceği öngörülebilir hale getirecektir.
EN BÜYÜK ATILIMLARI YAŞATTIĞIMIZ DÖNEM
Siyasetten ekonomiye her alanda çözmemiz gereken sorunlar, sıkıntılar, zorluklar mutlaka mevcuttur. Ülkemizi bugünkü gücüne, güvenlik ve refah seviyesine getiren yönetim olarak, mevcut sorunların çözüm adresi yine biziz. Dikkat edilirse, Cumhur İttifakı dışındaki partilerin ve siyasetçilerin böyle bir gündemleri zaten yoktur. Türkiye, günübirlik siyaset, günübirlik polemik, günübirlik çekişme üzerine kurulu gündemlerin bedelini, geri kalmışlık, ihmal edilmişlik, siyasi ve ekonomik vesayet olarak uzun yıllar boyunca ödemiştir. Belediyelerde geçtiğimiz 30 yıl, iktidarda geçtiğimiz 21 yıl, bu kısır döngüyü kırarak ülkemize, Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını yaşattığımız dönem olmuştur.
HİÇ HEVESLENMEYİN
Bugün de aynı gaye ve heyecanla yolumuza devam ediyoruz. Ama ülkemizde hala, eski Türkiye’nin hastalıklarını canlandırmak, ülkemizi yeniden kısırdöngüye hapsetmek isteyen bir zihniyet var. Bunlar, kimi ideolojik saiklerle, kimi farklı iç ve dış çıkar bağlantılarıyla, kimi tamamen kendi hırsları veya beceriksizlikleri sebebiyle, adeta ülkeyi paçalarından tutup aşağı doğru çekmeye çalışıyor. Siyasetin cilvesi olarak gördüğümüz kimi söylemler dışında, vaktimizi ve enerjimizi sadece hedeflerimize doğru yürümek için kullanıyoruz. Hırsı boyunu aşanlara diyoruz ki, hiç heveslenmeyin, size AK Parti’den ve Cumhur İttifakından ekmek çıkmaz. Yalan, iftira, çarpıtma ve algı oyunları üzerine bina ettikleri kirli kampanyalarla üzerimize gelenlere meydanı tabii ki terk etmiyoruz. Hakikat güneşinin karşısında eriyip gitmeyecek hiçbir yalan yoktur.
ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERE BU ŞEKİLDE HAZIRLANIYORUZ
Bu konuda muhatabımız doğrudan milletimizdir. Her ne kadar bazıları görmek, duymak, anlamak istemese de, bizim siyaset anlayışımız ve yöntemimiz budur. İnsanımızın şöyle gönlünden kopup gelen bir “Allah razı olsun” duasına hiçbir şeyi değişmeyiz. Önümüzdeki seçimlere, adaylarımızla beraber işte bu şekilde hazırlanıyoruz.